ÖĞRETİM
TASARIMI
Pınar KÖSE
Motivasyon kelimesi köken olarak Latince “movere”
kelimesinden gelmekte olup hareket ettirme, hareketlendirme anlamını
taşımaktadır.Motivasyon bir ihtiyacı gidermek için gerekli davranışları
başlatan bir kuvvettir. Psikolojik bir olgudur. İnsanların yapıkları işten
memnun olmadıklarını fark edebilmek,onları motive yolunda atılacak ilk önemli
adımdır.
Nejla KAL
Motivasyonun öğrenme üzerindeki etkisinin bilinmesine ve kabul edilmesine rağmen genellikle bir öğretim tasarımında nasıl kullanılacağı pek bilinmemektedir. Bu durum ise, motivasyonun bir öğretim tasarımında çok az dikkate alındığını ve önemsenmediğini gösterir.Oysa hepimiz farkındayız ki bir insan ilgi duymadığı önemsemediği bir şeyi algılamaz yani bu durum görmek ile bakmak arasındaki fark gibi diyebiliriz. size daha önce görmediğiniz ilginç bir şey gösterildiğinde eminim ilginizi çekecektir(örneğin son model bir araba).bunun yanı sıra bir öğretim tasarımı da eğitim öğretim sürecinin en temel yapıtaşıdır.İşteBiz bugün motivasyonun bir öğretim tasarımında nasıl kullanılacağını anlatmaya çalışacağız.
Motivasyonun öğrenme üzerindeki etkisinin bilinmesine ve kabul edilmesine rağmen genellikle bir öğretim tasarımında nasıl kullanılacağı pek bilinmemektedir. Bu durum ise, motivasyonun bir öğretim tasarımında çok az dikkate alındığını ve önemsenmediğini gösterir.Oysa hepimiz farkındayız ki bir insan ilgi duymadığı önemsemediği bir şeyi algılamaz yani bu durum görmek ile bakmak arasındaki fark gibi diyebiliriz. size daha önce görmediğiniz ilginç bir şey gösterildiğinde eminim ilginizi çekecektir(örneğin son model bir araba).bunun yanı sıra bir öğretim tasarımı da eğitim öğretim sürecinin en temel yapıtaşıdır.İşteBiz bugün motivasyonun bir öğretim tasarımında nasıl kullanılacağını anlatmaya çalışacağız.
Tuğba
KILIÇ
ARCS Motivasyon Modeli ise, öğretim boyutunda motivasyon
faktörünün dikkate alındığı ve öğretimde
motivasyon boyutunun artırıldığı, hatta merkeze konularak sunulduğu bir
modeldir.
Bu model, eğitimcilere öğrencilerin derse karşı meraklarının
uyandırılması ve sürdürülmesi için imkanlar sağlamaktadır . ARCS Motivasyon
Modeli bir çok motivasyon teorisinden yararlanılarak geliştirilse de daha çok Beklenti
Değer Teorisi’ne (expentancy-valuetheory) dayanmaktadır. Beklenti-Değer Teorisi’ne göre, kişiler uğraştıkları bir
aktiviteye yönelik beklentileri ile bu aktivitenin sonuçları arasında ne kadar
yakın bir bağ kurarlarsa, o işe yönelik
motivasyonları o oranda artmaktadır. Örneğin yaptığımız projelerden
beklentilerimiz ile bu projenin sonuçları arasında ne kadar yakın bir bağ kurarsak motivasyonumuz o kadar yüksek olacaktır.
Cansu
SİYAHTURP
ARCS Modelini John Keller 1987 yılında motivasyon konusundaki
yapılan araştırmaları sentezleyerek ortaya atmıştır.
Bu model adını kendi basamaklarının baş harflerinden alır. Bu basamaklar ise şunlardır;
Bu model adını kendi basamaklarının baş harflerinden alır. Bu basamaklar ise şunlardır;
Dikkat-uygunluk-güven-tatmin
Pınar KÖSE
ARCS Motivasyon Modelinin öğretim alanına enönemli katkısı
modelde yalnızca motivasyon öğelerinin belirlenmesi ve sınıflandırılmasıyla
kalmayıp, her boyut ve alt boyutlara ilişkin öğretim stratejilerine de yer
verilmiş olmasıdır.Böylece modelin öğretim alanında kullanımıoldukça kolaylaşmaktadır.
Eğitim tasarımcıları programı alacak olan öğrencilerin motivasyon unsurlarını
analiz etmek için şu sorulara benzer sorular sormalı ve cevaplarını aramalılar:
Program sizin için ne kadar değerli?
Program sonunda ne gibi faydalar sağlamayı bekliyorsunuz?
Program konuları arasında hangilerine ilgi duyuyorsunuz?
En çok soruna yol açan problemler nelerdir?
Bu soruların cevapları tasarımcıların öğrencinin
motivasyonunu anlamasına yardımcı olacağı gibi hedeflenen davranışsal
sonuçların elde edilmesine de yarayacaktır.
Nejla KAL
DİKKAT (ATTENTİON)
ARCS motivasyon modelinin en önemli ve
ilk boyutu, öğrencinin dikkatini çekmeyi ve eğitim boyunca devamını sağlamayı
hedefler.İşte bu noktada e-öğrenme uygulamaları devreye girmektedir. E-Öğrenme
uygulamaları öğrencinin dikkatini ayakta tutmada büyük avantajlar
sağlamaktadır. Çünkü e-öğrenme içeriklerinde bilgi sunma yöntemlerinin tamamı
kullanılır. Bu yöntemler, yazılı anlatım, görsel anlatım, sesli anlatım ve
animasyondur.Bu boyutun 3 alt bileşeni vardır. Bunlar:
Algısal Uyarılma(“İlgiyi nasıl yakalayabilirim?” Olağandışı, komik (şakalar, fıkralar, komik benzetmeler vb.) yada çelişkili içerikle öğrencinin ilgisi çekilir.
* Öğrencinin dikkatini dağıtacak örneklerden kaçınılması,
* Öğrencilerin konuyla ilgili değişik örnekler bulmalarının istenmesi.
Algısal Uyarılma(“İlgiyi nasıl yakalayabilirim?” Olağandışı, komik (şakalar, fıkralar, komik benzetmeler vb.) yada çelişkili içerikle öğrencinin ilgisi çekilir.
* Öğrencinin dikkatini dağıtacak örneklerden kaçınılması,
* Öğrencilerin konuyla ilgili değişik örnekler bulmalarının istenmesi.
Araştırmaya
Yönelik Uyarılma: Soru üretme ya da aktif düşünme becerisini
geliştirecek problemleri çözme fırsatı verilerek, Katılım (oyuna, temsile vb.
katılım) öğrencilerde bilgiyi arama isteği uyandırılır.)
* Öğrencilerin zihninde ikilem oluşturacak örnekler verilmesi.
Değişkenlik (“Dikkati nasıl sürdürebilirim?” (iki adam):Değişik öğretim öğeleri yani öğrencilerin ilgisini çekecek örnekler, beklenmedik olaylar ve somut analojiler kullanılarak öğrencinin derse karşı ilgisinin devam etmesi sağlanır. Somutluk (görsel ve sözel sunumlar) ,Çeşitlilik (ses, hareket, ortam vb. çeşitliliği)
* Öğrencilerin zihninde ikilem oluşturacak örnekler verilmesi.
Değişkenlik (“Dikkati nasıl sürdürebilirim?” (iki adam):Değişik öğretim öğeleri yani öğrencilerin ilgisini çekecek örnekler, beklenmedik olaylar ve somut analojiler kullanılarak öğrencinin derse karşı ilgisinin devam etmesi sağlanır. Somutluk (görsel ve sözel sunumlar) ,Çeşitlilik (ses, hareket, ortam vb. çeşitliliği)
Analoji:İki farklı
şey arasındaki benzerlikten yararlanarak birisi için dile getirilenlerin diğeri
için de söz konusu olduğunu belirtmektir.siyah-beyaz verip
gel-git arasındaki ilişkiyi bulmasını istemek gibi.
Tuğba
KILIÇ
UYGUNLUK (RELEVENCE)
Ders içerğiyle öğrencinin ilgi, ihtiyaç ve beklentileri arasında bağlantı kurulur ve bunların öğrencinin kendi ihtiyaçlarına uygun olduğunu fark etmesi sağlanır.Öğrenciler kendi ihtiyaçlarına uygun olduğuna inanmazsa eğitimin konusuna ilgi duymaz, dolayısıyla motive olamazlar.bu nedenle öğrencilerin, “bu derse niçin çalışmak zorundayım?” şeklindeki bir sorusuna, beklentilerine uygun ve mantıklı bir cevap verilmesi gerekir. Genelde, bir dersin dış dünyayla ilişkisini kurabilmek, o derse dikkati çekmekten daha zordur.
bu stratejinin alt basamakları:
Ø Hedefe
Yöneltme
Ø
Güdü
Uygunluğu
Ø
Yakınlık-Aşinalık
*Hedefe Yöneltme :“Öğrencilerin ihtiyaçlarını en iyi
nasıl karşılayabilirim?”
Öğrencilere,verilen eğitimin amaçları ve kullanışlılığı açıkça belirtilir ve öğrencilerden
amaçlarının ne olduğunu ifade etmeleri istenir.Hedefe yöneltme açısından Amaca
uygun aktivite ve oyunlar kullanarak öğrenciyi amacına daha çok
yaklaştırabiliriz.
*Güdü Uygunluğu:“Öğrencilerin
öğrenme stillerine uygun seçimi nasıl yapabilirim?”
Öğrencilerin motivasyon profillerine uygun öğrenme stratejileri kullanılır. Eğitim öğrencinin öğrenme stili ve kişisel ilgileriyle bağlantılı olmalıdır.Öğrencilerin işbirliğine dayalı bir çalışma yapabileceği ve sorumluluk alabileceği aktiviteler ve oyunlar hazırlayabiliriz.
Öğrencilerin motivasyon profillerine uygun öğrenme stratejileri kullanılır. Eğitim öğrencinin öğrenme stili ve kişisel ilgileriyle bağlantılı olmalıdır.Öğrencilerin işbirliğine dayalı bir çalışma yapabileceği ve sorumluluk alabileceği aktiviteler ve oyunlar hazırlayabiliriz.
*Yakınlık-Aşinalık:“Öğretimi, öğrencilerin tecrübeleriyle nasıl
ilişkilendirebilirim?”
Kavram ve materyaller öğrencinin ön bilgi, tecrübe ve değerleriyle
ilişkilendirilerek kullanılır.
Derste sunulan örnek, kavram ve ilkelerin somutlaştırılarak öğrencilerin birikimleri ve ilgileriyle ilişkilendirilerek anlamlandırılmasıdır.Örneğin matematik dersindeki denklem konusunun daha iyi anlaşılması için konunun önemine ilişkin ünlü matematikçilerin fikirlerinden örnekler verme. Konuyla ilgili örneklerin mümkün olduğu kadar günlük hayattan seçilmesi.
Derste sunulan örnek, kavram ve ilkelerin somutlaştırılarak öğrencilerin birikimleri ve ilgileriyle ilişkilendirilerek anlamlandırılmasıdır.Örneğin matematik dersindeki denklem konusunun daha iyi anlaşılması için konunun önemine ilişkin ünlü matematikçilerin fikirlerinden örnekler verme. Konuyla ilgili örneklerin mümkün olduğu kadar günlük hayattan seçilmesi.
Uygunluk stratejileri bize;
▫Deneyim
▫Gelecekte işe yararlık
▫İhtiyaçlarla örtüşme
▫Modelleme (mezun ya da
uzmanlardan konuk öğretici çağırma)
▫ve Seçim fırsatı verme
şeklinde olanaklar sağlamaktadır
Cansu
SİYAHTURP
Öğrencilere öğrendiklerini tecrübe edebilecekleri ortamlar
sağlanarak başarı için olumlu tutum geliştirmeleri ve kendilerine güven duygusu
geliştirmeleri sağlanır.
GÜVEN
(CONFİDENCE)
* Öğrenme
İhtiyacı
* Başarı
Fırsatı
* Kişisel
Sorumluluk
ARCS modelinde
güven boyutunun amacı öğrencinin başarı için olumlu duygular geliştirmesine
yardımcı olmaktır.
Öğrencinin konuyu öğrenmek için gerekli çabayı göstermesini
sağlamaktır.Mesela, soruların zorluğu da başarı beklentisini etkileyen
faktörlerden birisidir.
Çünkü, risk ve zorluk derecesi yüksek olan bir soru ile
karşılaşan kişiler daha fazla çaba göstermeye niyetlidirler. Basit bir sorudaki
başarı ise güven oluşturmaktan uzaktır
1. Öğrenme İhtiyacı:“Başarı
için olumlu beklentiler oluşturulmasına nasıl
yardımcı olabilirim?”
Öğrencinin başarı beklentisi içersinde olması ve bu başarıyı nasıl elde edeceğini fark etmesi sağlanır.
Öğrencinin başarı beklentisi içersinde olması ve bu başarıyı nasıl elde edeceğini fark etmesi sağlanır.
Dersin amacı ve ders içerisinde neler öğrenecekleri net
olarak ifade edilmelidir. Eğer öğrenci eğitim programının hedeflerine
ulaşamayacağını düşünürse veya programı başarı ile tamamlamanın çok fazla çaba
ve zaman gerektirdiği hissine kapılırsa motivasyonu düşecektir.
2. Başarı Fırsatı: “Öğrencilerin kendi yeteneklerine
olan inançlarını ve tecrübelerini nasıl desteklerim?”
Öğrencinin yeteneğine olan inancını arttıracak deneyimler
için ortam hazırlanır. Genellikle öğretimler kolaydan zora doğru olmalıdır ve
öğrenciye uygulama fırsatı verilerek öğrencinin kendine olan güveni
sağlamaktır.
3. Kişisel Sorumluluk: “Öğrencilere başarının, çaba ve yeteneğe
bağlı olduğunu nasıl açıklayabilirim?”
Öğrenciye gittikçe daha bağımsız olarak bir beceriyi
öğrenmesi ve uygulaması için fırsat verilir. Öğrencinin başarılıya da başarısız
olması durumunda uygun dönütler verilir.
Pınar KÖSE
DOYUM
* Doğal
Sonuçlar
* Olumlu
Sonuçlar
* Eşitlik
Tatmin boyutunun amacı öğrencinin, öğrenme deneyiminin
sonunda programın kendine kazandırdıklarından içsel tatmin duymasınısağlamaktır.
Öğrenciler beklentileri ile bu beklentilerini elde etmek için gösterdikleri
çabaların sonuçları arasında bir tutarlılık ve uygunluk bulamamaları durumunda,
motivasyon kaybına uğrayabilirler. Bu nedenle bu strateji öğrencilerin çaba ve
gayretlerini sürdürmeleri için içsel ve dışsal motive edilmeleri gerektiğini
savunur.
1. DOĞAL SONUÇLAR
“Öğrencilerin yeni kazandıkları bilgi ve becerileri
Uygulamalarını nasıl sağlayabilirim?”
Öğrenciye yeni öğrendiği bilgi ve becerilerini gerçek ya da
simülasyon ortamısağlanarak uygulayabilme fırsatıverilir.
2. OLUMLU SONUÇLAR
“Öğrencilerin başarısını nasıl ödüllendirebilirim?”
Gerçek ya da sembolik ödül, çeşitli pekiştireçve dönütler
verilerek öğrencinin motivasyonunu devam
ettirmesi ve başarısınıarttırması sağlanır.
3-EŞİTLİK
“Öğrencilerin yaptıkları işlerde olumlu duygulara sahip
olmalarına nasıl yardımcı olabilirim?”
Kabul edilen başarıstandardı bütün öğrenciler için
aynıolmalı ve her öğrenciye eşit muamele edilmelidir.
0 yorum:
Yorum Gönder